OKUL GÜVENLİĞİ ÜZERİNE TEORİK BİR ÇÖZÜMLEME
- okulsagligiguvenli
- 7 Ara 2020
- 6 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 7 Oca 2021
OKUL GÜVENLİĞİ ÜZERİNE TEORİK BİR ÇÖZÜMLEME
Okul güvenliği son yıllarda eğitim sistemleri için en önemli problemlerden biri haline geldi. Bu çalışmanın amacı, okul güvenliğine ilişkin farklı teorik bakış açılarını, okul güvenliğinin boyutlarını, literatürde yer alan bilgileri sunmaktır. Daha nitelikli bir eğitim için, okulların daha güvenli olmaları gerekmektedir.
Okul güvenliği, hem okul içi hem de okul dışı çevrenin değiştirilmesine yönelik düzenlemenin yapılmasını, saldırganlık ve benzeri istenmeyen öğrenci davranışlarını azaltmaya yönelik önlemlerin alınmasını ve okul programlarının etkili, sosyal ve birey odaklı hale getirilmesini amaçlar. Bu amaçların gerçekleştirilebilmesi ise yönetimin ve toplumun desteğinin sağlanması ile mümkündür (Baginsky, 2003). Okul güvenliği, öğretmenlerin ve öğrencilerin sahip oldukları hakları bilmek ve onları korumaya çalışmakla birlikte, sadece çevresel düzenlemeler oluşturmak ile sınırlı değildir, aynı zamanda okul personeli, öğrenciler ve ailelere yönelik okula karşı güçlü bir bağlılık oluşturmak için okulu pozitif anlamda geliştirme sürecini de kapsamaktadır (Grene,2005). Okul güvenliğinin temel amaçlarını genel olarak Baginsky (2003) şu şekilde sıralamaktadır:
· Öğrencilerin ruh sağlığına önem verme.
· Öğrencilerin ve öğretmenlerin kendilerini güvenli bir ortamda olduklarını hissettirme.
· Öğrencilerin ve öğretmenlerin okul ortamından zevk almalarını sağlama.
· Okul üyelerini motive etme.
· Öğrencileri geleceğe yönelik başarıya odaklama.
Bu ideallerin gerçekleştirilebilmesi için okulların, sosyal destek uzmanlarına, sivil toplum örgütleri ile işbirliğine, ekonomik desteğe, sosyal ve spor amaçlı faaliyetler için zengin altyapı tesislerine ihtiyaçları vardır. Okul güvenliği sadece okul içerisindeki faktörleri değil aynı zamanda sürekli etkileşim içerisinde olduğu toplumsal faktörleri de kapsamaktadır. Schneider, Walker ve Sprague (2000) okul güvenliğinin 4 temel boyutunun olduğunu bildirmişlerdir:
· Okul ve çevresinin güvenliği (bina güvenliği, bahçe ve çevre güvenliği ve alt yapısal ihtiyaçlar)
· Öğrenci güvenliği (başarıya odaklanmak, planlı yaşamak, öz denetime sahip olmak ve pozitif değerlere sahip olmak)
· Aile güvenliği (aile içi güven, aile içi şiddetin önlenmesi, ebeveyn eğitimi)
· Toplum güvenliği (medya ve eğitim, okul-çevre işbirliği, okulların toplum tarafından desteklenmesi)
Kuramsal Olarak Okul Güvenliği Okul güvenliğini açıklamaya çalışan kuramlar okul güvenliğinin tüm boyutlarını içererek güvenlik kavramını farklı bakış açılarından değerlendirme fırsatını sunmaktadır.
Sosyal Düzensizlik (organizasyonsuzluk) Kuramı
Sosyal düzensizlik kuramına göre, belirli çevresel özelliklerin zararlı etkilerinden dolayı çevre üyelerinin davranışlarında özdenetim ve çevre yetersizliği nedeniyle çeşitli suçlar meydana gelmektedir. Silaha ulaşabilme, yardıma ulaşmada engel ya da eksiklik, ikamet yerlerinde hızlı değişkenlik, yüksek oranda işsizlik, çevrede uyuşturucu ve alkol kullanımı, çetelerin bulunması, okul ve çevresindeki şiddetin artmasına ve çevresel dezavantajlara neden olabilir. Sosyal düzensizlik teorisinde yapısal olarak üç önemli esas nokta ele alınmaktadır: 1) düşük ekonomik statü, 2) etnik çeşitlilik, 3) yüksek derecede yerleşim değişikliği ( Stewart, 2003). Sosyal düzensizlik kuramına göre, düzensiz bir çevre içerisinde, okulların ortak sosyal değerleri ve etik ilkeleri öğrencilere aktaramamaları, yüksek suç oranlarına ve diğer sosyal sorunlara neden olan ortak problemleri çözmede yetersiz kalmaları, okul ve çevresindeki sosyal imkânların yetersizliği çocuklar ve gençler üzerinde sosyal denetimin azalmasına neden olmakta. İstenmeyen davranışlara zemin oluşturmaktadır (Stephens,1995).
Okul İklimi Kuramı
Okul iklimi, okulun kültürü, okulun örgütsel yapısı, okulun sosyal ve ekolojik çevresi gibi farklı boyutları içeren bir terimdir (Stewart, 2003). Okulun yazılı olmayan inançları, değerleri, davranışları öğrenciler, öğretmenler ve yöneticiler arasındaki etkileşimin çeşitli şekilleri ile oluşur. Yöneticiler ve öğretmenler arasındaki ilişkileri zayıf olan ve disiplin sistemi olmayan okullarda daha fazla davranış problemleri görülebilmektedir. Okulun fiziksel durumu, sosyal çevresi, öğrencilerin, öğretmenlerin, yöneticilerin özellikleri, etnik kimlik, cinsiyet, sosyo-ekonomik durum, öğretmenlerin tecrübe ve eğitimleri okul ikliminin boyutları arasında kabul edilmektedir (Stewart, 2003 ). Okul iklimi kuramına göre, öğrencilere karşı destekleyici norm ve değerlere sahip, üyeleri arasında “birliktelik hissi” yaratan okullar, öğrencilerin davranışlarını düzene sokma ve diğer okul problemlerini etkili bir şekilde çözmede daha başarılı olmaktadırlar (Adelman ve Taylor, 2002). Buna karşılık, bu özellikleri yetersiz olan okullar, önemli problemler ile karşılaşır ve öğrenci davranışlarını düzene sokmada zorluk yaşarlar. Okul iklimi, iletişim modellerini, uygun davranışın ne olduğu ve işlerin nasıl yapılabileceği ile ilgili normları, rol ilişkilerini, rol algılarını, etkileme ve uzlaşma modellerini, ödül ve cezaları içine almaktadır (Welsh, 2000).
Davetkâr Kuram
Bu kurama göre okulların toplum içerisinde cazibe merkezi olmaması öğrenciler arasında uyumsuzluk ve dışlanmışlık algısını beraberinde getirmektedir. Öğrencilerdeki potansiyelin fark edilmesi ve aynı zamanda bu potansiyelini olumsuz yönde değiştirecek güçlerin belirlenmesi ve ortadan kaldırılmasını hedefleyen, doğru mesaj ve iletişimin uygulamadaki kuramıdır (Purkey, 1992). Davetkâr kuramın 4 temel dayanak noktası vardır bunlar saygı, güven, iyimserlik ve kasıttır. Davetkâr kuram, kolaylıkla öğrenci, çalışan ve diğer kişilere öğretilebilecek dil dönüşümünü kullanarak, temel iki kelime üzerine kuruludur, “davet (çagrı) ve engel”. Davet olumlu gelişme, büyüme ve büyük umutları (beklentileri), engel ise gelişme ve iletişimi engelleme, kendine ve değerlerine daha az saygı ve güveni anlatır. Davetkâr kuramın yerine getirilmesini 5P (people (insan), places (mekan), policies (politikalar), program (program) ve processes (süreç) araçları sağlar. Bu 5P zaman içinde birçok kaynaktan yararlanarak sağlam ve sürekli bir baskıyla toplam okul kültürünü dönüştürmek için kullanılır. “5P” i şu anlamlara gelmektedir (Purkey, 1992):
· İnsan: Okullarda başarıyı ve güvenliği sağlamak için yapılan çalışmalar insan merkezlidir.
· Mekân (Yer): Okul insanların orada olmak ve öğrenmek istedikleri bir yer mi? sorusuna cevap arar.
· Politikalar: Politikalar büyük ölçüde okulun işleyişini etkileyen yazılı ve yazılı olmayan izlek, kural ve yönetmelikleri içerir.
· Programlar: Okullarda şiddeti azaltmaya odaklanmaktan çok koruyucu ve önleyici tedbirler almak daha önemlidir. Okul sonrası gelişim programlarını özendirilebilir ya da risk altındaki çocukların okul aktivitelerine daha aktif bir şekilde katılımlarını sağlanabilir.
· Süreçler: Süreçler diğer dört unsur ile ilgilenir. Süreçler, işbirliği ruhu, demokratik aktiviteler, etik ve ahlâkî konular, ortak çaba, yardımsever öğretmenler ve şiddet içermeyen eğitim gibi okul kalitesinin temelini oluşturan konularla ilgilenir. Davetkâr teorinin, 5P gücünün güven, iyimserlik, isteklilik ve saygı ile uygulanması başarılı ve güvenli okullar yaratmada yenilikçi bir model sağlar.
Sosyal Kontrol Kuramı
Sosyal kontrol kuramı, güvenliği bireylerin toplumsal değer ve normlara olan bağlılık düzeyleri açısından ele almaktadır. Bu kurama göre bireylerin, aile, okul, din ve arkadaş gibi geleneksel kurum ya da unsurlara bağlılık düzeylerinin güçlü olması, suçları engelleyici bir işlev görmektedir. Benzer biçimde söz konusu geleneksel kurumlara olan bağlılık düzeyinin zayıflığı ölçüsünde de, bireylerin suç işleme olasılıkları artmakta olup bu kuramda, “uyum” kavramı önem kazanmaktadır (Kızmaz, 2005). Bu teoride sosyal olarak bağlılığın artması için dört esas belirtilmektedir ( Welsh, 2000) :
· Geleneksel hedeflere bağlılık: Geleneksel davranış da kişilik, enerji ve zaman yatırımını göz önünde bulundurma.
· Sosyalleşmiş diğer insanlara bağlılık: Diğer insanları, beklentilerini ve düşüncelerini önemseme.
· Geleneksel aktivitelere katılım: Suç olan aktivitelere karşı olarak geleneksel aktivitelerde yer alma.
· Geleneksel kurallara inanç: Gençlerin geleneksel değerlere bağlı kaldığı ya da kalmadığında ahlâkî değerlerin derecesi. Sosyal kontrol kuramına göre okullar, sosyal bağlanma ya da bağlanmama için merkezi noktalardır. Sosyal kontrol kuramı çocukluk dönemlerinde yeterli içsel denetiminin gelişmeyişi ya da içsel denetim mekanizmasının sonradan işlevselliğini yitirmesi ile aile, arkadaş, okul ortamlarında kazanılan sosyal rollerin birbiriyle çatışması ya da öğrenilen davranışların karışıklık arz etmesi gibi faktörlerin, bireyin suç ya da sapkın tutum geliştirmesinde etkili olduğunu öngörmektedir ( Kızmaz, 2005).
Gerilim Kuramı
Bu kuramı savunanlara göre suç ve sosyal sapma toplumsal yapının bir sonucu olarak ortaya çıkmakta olup, toplumun alt sınıfına mensup olan bireylerin, meşru amaçlara yasal yollardan ulaşma imkânlarının bloke edilmesi durumunda çatışma kaçınılmaz duruma gelir (Merton,1968). Bu çerçevede özellikle, ekonomik açıdan dezavantajlı olan veya alt sınıf mensubu öğrencilerin ve ailelerinin, varlıklı veya statülü kesimlerle eşit imkânlara sahip olamamalarından dolayı, üst sınıfa yükselebilme gayretleri önemli ölçüde gayri meşru yollarının denenmesi ile gerçekleştiği varsayılmaktadır. Bu nedenle okulda ve toplumda suç, hızlı sosyal değişme ile ortaya çıkan bir olgu değil, daha çok toplumsal yapıdan kaynaklanan fenomendir (Merton, 1968). Görüldüğü gibi kuram, istenmeyen davranışların analizinde toplumsal engellemelerin veya fırsatların bloke edilmesinin sonuçlarına dikkat çekmektedir. Bu nedenle okul ve çevresinde meydana gelebilecek suç içeren davranışların kökeninde toplumsal etkenler olduğu söylenebilir (Taylor v.d, 1981). Kuramın, suçun araştırılmasında “sosyal baskı” kavramını önemsemesi ve suç olgusunun köklerini içgüdülerden çok, sosyal sistemde aramış olması önemlidir (Conklin,1989).
Aile Sistemi Kuramı
Bu kuramı savunanlara göre aile tek başına çocuk, genç ve yetişkinler üzerinde fiziksel ve duygusal olarak davranışı belirleyebilecek kadar güçlü bir etkiye sahiptir (Verdugo,1999). Aile içi saldırganlık ile okuldaki öğrenciler arasındaki saldırganlık doğrusal olup, olumsuz öğrenci davranışlarının en önemli nedeni olumsuz aile içi ilişkilerden kaynaklanmaktadır (Bosworth ve Dorothy, 1999).
Ahlaki Gelişim Kuramı
Bu kurama göre, okullarda istenmeyen davranışlarda bulunan öğrencilerin öz saygı, sosyal saygı ve tarafsız yargılama düzeyleri diğer kişilerle kıyaslandığında daha düşük bir düzeydedir. Okulların öğrencilere evrensel ahlaki davranışları kazandırmaya yönelik faaliyetler düzenleme konusunda yeterli faaliyetlerde bulunmamaları okul güvenliği açısından risk unsuru oluşturmaktadır. (Cheryl ve Phye, 2004).
Zihinsel Çerçeve Kuramı
Bu kurama göre, okullarda zorba davranışlarda bulunan ve okul güvenliğini tehdit edenlerin büyük bir kısmı okula karşı önyargılı ve yanlış ön bilgiye sahip çocuklardan ve gençlerden oluşmaktadır. Bu tür çocuk ve gençlerin en önemli özelliği kendilerini okula bağlı olarak görmemeleridir. Öğrencilerin okula karşı bağlılık duygularının düşük olması ve okul faaliyetlerine katılımlarının yetersiz düzeyde olması okullar açısından bir risk unsuru oluşturmaktadır (Cheryl ve Phye 2004).
Kaynakça
Adelman, Howard, Taylor, Linda. (2002), Fostering School, Family and Community Involvement. Safe and Secure: Guides to Creaiting Safer Schools. Northwest Regional Educational Laboratory, http://www.ncjrs.org/pdffiles1/ojjdp/book7.pdf, Erişim Tarihi: 25.09.2008.
Arora, Melloch. (1987), “Defining Bullying for a Secondary School”, Educational and Child Psychology, S. l3, s. 110-120.
Baginsky, Mary. (2003), Safegurding Children And School. Deakin University Pres, Usa.
Bosworth, Kris, Dorothy, Espelage. (1999), “Factors Associated Wiht Bullying Behavior in Middle school Student”, Journal of Early Adolescence, S. 19, s. 341-362.
Boulton, M. J. & Underwood, K. (1992), “Bully/Victim Problems Among Middle School Children”, British Journal Educational Psychology, S. 62, s. 73-87.
Cheryl , Eric, Phye, Gary. (2004), Bullying. Elsevier Academic Pres, California, Usa.

Comments